2000 yılların başları ile başlayan web furyası hemen hemen her sektöre yönetik, kurumsal site yapıları, bloglar, portallar, E-Ticaret yapıları ile ama hala oturmamış bir sistem yapısı ile bugünlere geldi. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır sözüne ithafen her firma ticaretini doğru mantıkla yapmaya çalışsa da kurum kimliğinin bir parçası olan web sitesini neden tam manasıyla oturtamamakta ve olur olmaz sosyal medya furyalarına kaptırmakta ve haliyle de yanlış denizlerde yüzmekte. Buna sebep bu teknolojiyi günün her anında belki kullansa da ( mail, android ve mobil mobil cihazlar) gereksiz paylaşımlarla zamanını boşuna harcamakta, havanda su dövmekte ve bu oluşumlarla kendi meşgul ederek asli konularını es geçmektedir.
Yaya kaldırımlarında bile karşıdan karşıya geçerken yayaların elinde o mobil oyuncaklar ki verdiği radyasyonel zarar, taraflı bilgi akımı makalelerini okuma, gereksiz paylaşımlar ile koca bir gün heba olmakta, araştırma olgusu yerini hazırcılığa, araklamaya, robotlaşmaya, gayretsiz yaşam koşullarına bırakmaktadır. Şimdi soruyorum sizde cevap verin. Hangimiz layıkıyla bu teknolojiyi etkin ve sorunsuz kullanıyoruz ve işi dozajında bırakıyoruz ?
Kimse yoğurdum ekşi demiyor ama maalesef vahim tablo bu. Girdiğiniz forumlarda yararlı bilgi sayısı kadar makara yapanlarda oradaki baş köşeleri aldı. Bir oranlama yaparsak layıkı ile bu mecraları kullananların yüzde oranı nedir hiç düşündünüz mü ?
Adam 70 ine merdiven dayanış facebooktaki oyunları maşallah es geçmiyor. Bir de üstüne üstlük oyunları paylaşıma açıyor. Ne yaşından utanıyor, ne paylaştıklarından. Yahu onun yaşındakiler camiden eve, evden camiye giderken bizim bu 70 lik amca,teyze artık her ne zümre ise saatlerce sosyal medyada gereksiz paylaşım, oyun istekleri ki en azından oyunu dürüst oynuyor okey oynarken taş çalamıyor en azından vahim ve içler acısı tablo bu.
Misafirliğe giderkenler bile verilen ve alınan selamın arkasına wi-fi şifreyi alıp o tableti, cep telefonu ile hasbihal eder olduk. Ağlanacak bir durum maalesef. Bu yozlaşmanın önüne nasıl geçilecek artık o bireyin kendi tercihlerine kalmış.
Issız adaya düşse ne alırsın yanın sorusuna da ilk cevap muhtemelen cep telefonu olacak. Sanki kabre de onunla girecek ya güya. Ne günlere kaldık. Allah aklımızı mukayet etsin.
Bu tiksintili süreçte biz de tutup web işi yaparak onların ekmeğine daha da yağ sürer olduk ve usulüne uygun ikazları yapamaz olduk. Ne de olsa kazık kadar insana böyle negatif bir eleştiri hoş olur mu olmaz mı takdir sizin.
Yani açıkçası mobil kültürü mü diyim, mobil kültürsüzlüğü mü orasını siz tayin edin ama gidişat hele hele genç kesimlerde hiç de olumlu değil. Zaten televizyon seyretme adabımız bile yok. Bir de mobil cihaz kültürü beklemek abesle iştigal.
Değerli duyarlı dostlar, zamanınızı etkin ve verimli kullanın. Telafisi olmayan tek şey zaman. Ne zaman insanlar özüne, doğallığına dönecek. Ölünce mi ? Başına ciddi bir musibet gelince mi ? Sizce ne zaman ?
Allah mobili mobil cihaz gibi layıkıyla kullananlardan eylesin diyorum ve sözümü bitiriyorum.
Esen kalın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder